Radyoya girebilmek için aşagıdaki link'e tıklayınız.





Translate

Kazım Koyuncu'nun Hayatı Ve Discography

Ben bir müzisyenim,ondan sonra biraz Karadenizliyim,ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim. Ve gerçekten doğru bildiğim bir şeyi en azından çok zorlanırsam ortaya koymaktan çekinmem...


Kazım Koyuncu Karadenizliydi. Artvin'in yaylaların yeşiliyle denizin mavisini buluştuğu Hopa ilçesinin bugünkü adı Yeşilyurt olan P’anç’ol köyünde 7 Kasım 1971'de doğdu. Doğum tarihinin nüfus kağıdına 10 Mayıs 1972 yazılması nedeniyle yılda iki kez doğum günü kutlama mesajlarını gülümseyerek karşılardı Kazım. Çocukluğunda “Kemençeci Yaşar” olarak tanınan Yaşar Turna'nın türkülerini çok dinlediğini her zaman dile getirirdi. Kazım Koyuncu çocukluk günlerini anlatırken “Kitap okuyan babamdan kaynaklı olarak diğer çocuklardan farklı oldum” diyerek babasının farklılığın kendisine nasıl yansıdığının altını çizer. Hopa’da bakkallık ve berberlik yaparak ailesinin geçimini sağlayan Cavit Koyuncu, 1960’larda Türkiye İşçi Partisi’nin kuruluş dönemlerinde partililerle tanışmış, dükkanı öğrencilerin kitap-gazete okuma yeri haline gelmişti. Cavit Koyuncu’nun Oğuz, Canan, Hüseyin, Orhan ve Kazım’dan küçük Niyazi olmak üzere 6 çocuğu vardı. 12 Eylül'ün ardından Erzurum'da 6 ay hapis yattığı sıralarda Kazım 10 yaşındadır ve aile anne Hüsniye Koyuncu’ nun gayretleriyle ayakta kalır. Baba Cavit Koyuncu’nun aldığı mandolin ve amcasının Almanya’dan getirdiği gitar, Kazım’ın müzik yaşamına ilk adımlarının nedeni olur. Kazım Koyuncu “17 yaşında köyünden çıkar” ve 1989 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne girer. 1993'te okulu bırakır ve sadece müzik yapmaya karar verir. Bu dönemi şu sözlerle anlatıyordu Kazım Koyuncu “Zor dönemler, o okulu bitirip kaymakam falan olacaksın ya da kendi istediğin işi yapacaksın. Ama hep soru işaretleri olacak, sonu nereye varacak? Bu tercihlerden soru işaretli olanını tercih ettim.” Kazım, 1990 yılında Çağdaş Sanat Atölyesi’nin etkinliklerinde yer aldı. Çağdaş Oyuncular'ın sahneye koyduğu ''Faşizmin Korku ve Sefaleti'' adlı oyunun müziklerini yaptı. 1991 yılında Ali Elver ile birlikte kurduğu ve müziğe başladığını söylediği “Grup Dinmeyen” dönemini de yine bir röportajında şöyle dile getiriyordu: “Özgün müzik denen, protest denen tarzda müzik yapmayı amaç edinen bir grup kurduk ama kısa zamanda elektrik gitarı sokmaya başladık. Dağıldık, toplandık falan çok uzun sürdü. En sonunda Dinmeyen 1996'da Sisler Bulvarı isimli bir albüm çıkardı.” Grup Dinmeyen tek albümünden sonra dağılırken Zuğaşi Berebe grubu Kazım Koyuncu'nun müzik yaşamında daha etkili bir yer alıyordu. Kazım Koyuncu bu dönemi “Dinmeyen'i kurduktan hemen sonra 1993 yılında Zuğasi Berepe (Denizin Çocukları) isimli yeni bir grup kurduk. Yani hem Dinmeyen devam ederken hem de bu grup devam etti” diye internette Lazuri.com adresli sitede kendi yazdığı yaşam öyküsünde özetlemişti. Zuğaşi Berepe, Kazım'ın müzik yaşamında bir dönemeçti. Zuğaşi Berepe, Kazım Koyuncu'nun müzik yaşamında olduğu kadar Lazca söyleyen bir rock grubu olarak da Türkiye'de önemli bir adımdır. Aslında Kazım Koyuncu bir gösteride gözaltına alındığında Emniyet'te polisin ağzından laf almak için Lazca konuşmasıyla “Lazlığının” farkına vardığı hikayesini birçok sohbetinde dile getirmişti.

Arkadaşlarının Dilinden ;

“Ona “Dina Kaki“ ismini kardeşi Niyazi taktı”

Annesi [ Hüsniye Koyuncu]

Hangi tarafa baksam Kazım’ı görüyorum. O çocukluğunda da adam gibi davranırdı. Halasının eşi ona doktorunun adını verdi. Onun gibi yüksek bir adam olsun diye. O da çok yüksek bir insan oldu. İlkokulda öğretmeni onunla arkadaşlık yapardı. Bir gün babası öğretmenine “Ya sen bacak kadar çocukla neyi konuşuyorsun’ demiş, o da eşime “İşime karışma, Kazım çocuk değil adamdır” diye cevap vermiş. Yaşlı insanlarla konuşmaya bayılırdı. Onlara hep bir şeyler sorardı. Hep öğrenmek isterdi. Bazen öyle sorular sorardı ki insanlar cevap veremezdi, şaşırırdı. Ağaçtan gitar, tenekeden davul yapardı. Babaannesine, “Bana atma türkülerden öğret” derdi. Babaanne ona “atma türki atarum / yüreğuni yakarum / eski çaruklaruni / boğazuna takarum” derdi” Kazım da ona atma türkülerle cevap verirdi. Kardeşi Niyazi küçükken Kazım diyemez “kaki, kaki” diye çağırırdı onu. İsmi o yüzden “Kaki” kaldı. Hastayken İstanbul’a gittiğimizde “sarılamayacağız” dedi. Uzaktan el sallardı. Maske ile geziyorduk evde. Bir keresinde sarıldı öptü beni Kazım. “Sarılma” dedim. “yok” dedi “anam bi iyi öpeyim”. O son öpmesiydi. Çocukluğu Pançol’da geçti. Çay toplamada yarış yapardı, bizi geçerdi. Ağabeyi Hüseyin’i geçer ve ona “tembel” diye takılırdı. Bize kıyamazdı, alım yerine bile çayı o getirir satardı.

“İlk kez sözünü tutamadı”

Kardeşi [ Niyazi Koyuncu ]
Bugün 7 kasım. Kaki’yi onsuz andığımız ikinci doğum günü… Uyandığımda onun gitarı, onun fotoğrafları ve ondan kalan birçok anı, bu zamansız gidişin verdiği ıstırabı yeniliyor bir anlamıyla. Hastane odasında bana verip de tutamadığı, beni ilk kez kandırdığı sözü beliriyor zihnimde: “ On beş sene garanti, hatta 49’u buluruz.” demişti gülerek. Köyümüzdeki Nuri Amca’nın lafıydı bu. Beni biraz olsun rahatlatmıştı ve gözümdeki yaşlar yerini masum bir sevince bırakmıştı. “Yani Niya, anlayacağın hastalığım pek ciddi bir şey değil aslında”. On beş sene o kadar kısa bir zaman ki, bu sürede ona nasıl doyabilirdim. Ama keşke kırk dokuzu bulabilseydi; ne yazık ki o altı ay yaşayabildi ve bana ilk defa yalan söyledi. Seni çok özlüyoruz. Kardeşin Niyazi…

“O zor günlerin adamıydı”
Arkadaşı [ Memedali Barış Beşli ]
Kazım’la 1992 yılında Çağdaş Sanat Atölyesinde tanıştık. O hem devrimci, hem müzisyen, hem Laz, hem de uzun saçlaydı. Bunlar bir araya zor gelecek niteliklerdi. Kazım’a Lazca müzik yapan bir grup fikrinden bahsettiğimde çölde suya kavuşan biri gibi benimsedi. Zuğaşi Berepe İÜ Öğrenci Kültür Merkezinde böylece hayata geçti. Grup, zor günleri hep onun parlak fikirleri sayesinde aştı. Mesela Brüksel Live CD’si konser kayıtlarından elde edildi ve 1997 yılında 130 adet kopyalandı. CD’ler o zamanın koşullarında bilgisayardan sıcak sıcak çıkıyordu ve biz fırından sıcak ekmek alan çocuklar gibi seviniyorduk. Eşimle Kazım’ı tanıştırdığımda henüz evli değildik. Kazım eşimin inatçı ve bana söz geçirebilecek bir yapıya sahip olduğunu gördüğünde “Seni bu kızla evlendireceğim, bu kız seni yola getirir.” demişti. Meğer yakın arkadaşlara da bu kanaatini açıklamış, ben sonradan öğreniyorum. Dermiş ki; benim cimriliğimi(!) göz önüne alarak “Mehmedali bu kızla evlensin yoksa çocuklarına defteri Mahmutpaşa’dan kilo ile alır!”

“Dünyaca ünlü 10 sanatçıya Lazca şarkı okuttuğumuzu düşün...”

Yazar Arkadaşı [ İsmail Avcı Bucaklişi ]
Sene 1993, Pazar belediye düğün salonundayız. Zuğaşi Berepe’nin Zuğaşi Berepe adını aldığı ilk konser. Benim gözümde sahnedekiler sanki gencecik insanlar değil de bu işi yemiş yutmuş koca adamlar. Lazca şarkı söyleyecekler. Bu benim hayatımda sahneden dinleyeceğim ilk Lazca şarkılar olacak. Konser başlar, bir süre sonra Kazım’ın çaldığı gitarın teli kopar. Ne büyük bir talihsizlik. Tanrının huzurunda, Lazların karşısında yani kamusal alan denilen mekanda ilk kez Lazca şarkılar söyleniyor ve olacak iş mi, gitarın teli kopuyor... Sene 2004, aylardan Ağustos, yağmur almış başını gidiyor, Hopa’da bir pastanede oturmuş Kazım’la laflıyoruz. Lazca ve Lazca gibi yok olma tehdidi altındaki dillere ilgi uyandırabilmek için kafasındaki bir projeyi anlatıyor Kazım: “Dünyaca tanınmış on sanatçıya birer tane Lazca şarkı okuttuğumuzu düşün. Bunun Lazca’nın prestijini ve Lazca’ya ilgiyi ne kadar artırabileceğini tahmin edebiliyor musun? Ancak böyle işler çıkararak yok oluşun önüne geçebiliriz...” diyor. Bir Of konseri var ki Kazım’ı en çok sevindiren konserlerden biridir. Çoğu müzisyen için Of’ta konser vermek hayal bile edilemezken Kazım, büyük bir kalabalık tarafından karşılanır ve insanlar konser alanını tıklım tıklım doldurur.


“Bir gün dilim sürçtü, Kazım’ım yerine Lazan’ım dedim”
Sanatçı Arkadaşı

Kazım’ı 1993 yılında tanıdım ve ondan sonra da yakın arkadaş olduk. Bizim basçımız askere gidince konserleri Kazım’la birlikte yaptık. Ne zaman arayıp gel hadi gel birlikte müzik yapalım desek gitarını kapıp gelirdi. Eylem birliğimiz çoktu onunla. Evinde çıkan yangında kaybettiğimiz müzisyen arkadaşımız Tuncay’ın ölümü üzerine İngiltere’den apar topar gelen Kazım’ın katıldığı bir televizyon programında gitarı yandı. Bir gün önce de evinde ampul patladı. Arka arkaya yaşanan bu olaylar için “tesadüf mü sence” diye sormuştu. Tuncay’ı toprağa verdikten onbeş gün sonra Kazım’ın teşhisi kondu. Onunla ilgili hep eğlenceli şeyler hatırlıyorum aslında. Dertlerimizi de paylaşırdık ama bir araya geldiğimizde hep neşeli ve eğlenceliydik. Ben ona “Kazım’ım” derdim. Yorgun olduğum zamanlarda bazen dilim dolaşır, hecelerin yerlerini değiştiririm. Yine böyle bir günde Kazım’ım diyeceğime “Lazan’ım” demişim. Sonra düşününce bu kelimenin cuk oturduğunu görerek Lazan’ım demeye başladım. Onunla Lazca –Megrelce şarkılarda düetler yaptık. O müzikal çizgi ve ezgi diziliminde başarılı olabiliyorum sanırım ama Kazım çok uğraşmıştı bazı sözcükleri söyleyebilmem için. Stüdyo kurmuştu, güzel şeyler yapacaktı. Biz de yeni düetler ve ortak projeler düşünüyorduk ama bu kadarmış...

Sanatçı Dostlarının Mesajları

Konserlerine giden, şarkılarını dinleyen herkes Kazım'ın arkadaşıydı. "Yüreği yakışıklıydı" o yüzden yalnız sevgi değil tutkuydu Kazım'a duyulan. Sahneler Karadeniz rüzgarını, horon dalgasını çok özledi. Ah Kazım, seni ne kadar özledi arkadaşların...
  • Hatice Tuncer
  • Kazım Koyuncu’nun varlığı, ruhu, cismi, sanatı, dostluğu, sıcaklığıyla ve arkasından sürüklediği sevenleriyle ve bütün insanlık erdemleriyle, ben kendim olarak dünyanın tüm sömürücülerini ve onların uşaklarını lanetliyorum.
  • Erkan Oğur
  • Kazım, kısacık hayatında yapacağını yaptı ve çekip gitti. Bu adeletsiz ve kirli dünyaya fazla dayanamadı. Mayıs ayında filizlenmiş çay bahçesi gibiydi. Sevenleri çoktu. Ne mutlu ona. Kalanlara selam olsun.
  • İ. Hakkı Demircioğlu
  • Karadenizin hırçın dalgalarının, yeşil dağlarının asi çocuğunu birgün bir gemi aldı ve sonsuzluğa götürdü. Ama yapmak istediği müziği ve dost gülümsemelerini bize bıraktı.
  • Fuat Saka
  • Kazım’ı ilk kez laz rock grubu Zuğaşi Berepe’de dinledim. Müziği algılayışı, duruşu ve estetiğini çok beğenmiştim. Güzel bir yolculuk çok çabuk bitti. Üzgünüm…
  • Bülent Ortaçgil
  • Saz benizli, dal incesi, koca yürekli çocuk… dünyadaki tüm alkışlar, şarkılar ve devrimler, sana armağan olsun… görüşmek üzere…
  • Leman Sam
  • Dünyayı değiytirmek için, nefes almaya bile ihtiyaç duymayan dost; ya bu hasretlik ne olacak?
  • Şevval Sam
  • Aşık Mahsuni’nin ölüm haberini alan biri, arkadaşına “Duydun mu Aşık Mahzuni ölmüş” demiş. Arkadaşı da O’na şu yanıtı vermiş; “üzülme ölmesine, ya doğmasaydı!”
  • Kazım da böyle benim için… “Kumral bir çocuğun yaz öyküsü.” Bütün hayatı ve Karadeniz kültürüne getirdiği açılım, öyle hesapsız, çıkarsızdı ki bütün dolaysızlığıyla girdi kalbimize… Ve hep orada yaşayacak…
  • İlkay Akkaya
  • Karadenizin hırçın dalgaları gibiydi yüreğin, sevenlerin o dalgaların notalarında sürdü takalarını ve o dalgalara geri gönderdik seni… Yurdum kadar güzel insan.
  • Ayten-Edip Akbayram
  • Kazım, halkın içinden çıktı, halkın yarattığı markaydı. Güneş doğudan doğar, batıdan batar. Güneş battığında gördüğüm yıldızlardan biridir Kazım. Her gün yeni bir başlangıçtır. Benim gönlümde tekrar Kazım düşüncesi doğacaktır.
  • Şenol Güneş
  • Kazım’a…
  • Karadeniz dalgaları, kıyı boyunca yükselen Lazca, Pontusça, Türkçe, Gürcüce, … şarkıların kardeşliği ile coşunca Denizin Çocuklarından biri de bu coşkuya katıldı. Bizleri, kimi zaman ağırbaşlı, dingin; kimi zaman başeğmez, asi Karadeniz’in türküleriyle buluşturdu. Bu coğrafyaya barışın ve kardeşliğin hakim olacağı umudunu yitirmeden, müziği ile farklı dillerin, kimliklerin yan yanalığını, birlikteliğini dile getirme mücadelesi veren sanatçı arkadaşımız Kazım Koyuncu’yu unutmayacağız.
  • AŞKVA HİM N3AŞA KEXTU. HİM GURİ ŞKUNİS SKUDASERE HİM LAZEPE ŞKALA ORT ASERE. (O, artık göğe yükseldi. Sesi, bizim sesimizde devam edecek…)
  • Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu
  • Albümlerini dinlediğimde, hah işte bu çocuk kalıcı olur, uzun soluklu olur demiştim. Müziği kalıcı oldu ama kendisi bizi terketti, özlüyorum.
  • Cahit Berkay (Moğollar)
  • Kazım Koyuncu, kısa hayatında müzik adına önemli bir misyonu gerçekleştirdi. Arkadaşlarıyla birlikte yerel kültürden evrensel ve çağdaş bir yorum çıkardı. Yarattıkları bu vizyon önümüzdeki yıllarda daha iyi anlaşılacaktır.
  • Taner Öncü (Moğollar)
  • Kısacık ömrüne dünyaları sığdırmış, genç, tutkulu, heyecanlı, yetenekli bir adam…
  • Kazım’la aynı sahneyi paylaşmak büyük bir keyifti. Kişisel kaygılardan uzak aynı müzikal amaç için yanyana omuz omuza olmak. Bunu gerçekten önemserdi.
  • Böyle yaratıcılığının zirvesinde… Birden bire… Yokluğu ne büyük bir eksiklik. Hem bizler hem de dünya için…
  • Ne müziğine ne de dostluğuna doyabildiğim sevgili Kardeşim! Unutulacak gibi değil!
  • Bayar Şahin
  • Çok çaldım Kazım’ın şarkılarını radyodan. Ne şanslıyım ki tanıştım, dost oldum sonradan. Şimdi pişmanım keşke daha çok çalsaydım…
  • Bugün bile çalınca, hala “kim bu şarkıyı söyleyen” diye soruyorlar bana. Artık yok ama hala doğru işler yapıyor Kazım Koyuncu.
  • Nihat Sırdar
  • Yaşamımızın birçok yerinde ve zamanında buluştuk Kazımla. Bir üniversitenin avlusunda, amfsinde ya da dışında ‘üniversiteler bizimdir’ demek için ya da stüdyonun birinde aynı türküyü seslendirip dilden dile, yürekten yüreğe ulaşmasını sağlamak için, aynı sahneyi paylaşıp o görkemli, coşkulu kalabalığın içinde hep bir ağızdan dünya halklarının kardeşliği için, özgürlüğü için, eşitliği için, insanca yaşam için söyledik şarkılarımızı.
  • Bir haykırışsa yaşamak; avazımızı sağırlar duysun, çığlıklarımızdan geceler irkilsin, dilsizler konuşsun, kör yürekler görsün, yer-gök selamlaşsın sevdamızla. Haykırıyoruz bir kavga soluğuyla bir kez daha: KAZIM…
  • Hilmi Yarayıcı
  • Kazım Koyuncu hem müzisyen kimliğiyle hem de insani yönüyle, hayatın içinde nasıl durulması gerektiğinin en güzel örneğidir. Onun bu denli sevilmesinin arkasında yatan gerçek ise, halkın içinden hiç kopmamış ve yaşatmaya çalıştığı değerler, halkın kendi öz değerleri oluşudur. Böylesi bir insanı tanımak ve onun arkadaşı olmaktan onur duyuyorum. Her ne kadar bedeni toprakta olsada, sevgisi milyonların yüreğinde sonsuza dek yaşayacak… Ayrıca Halkevleri’ne şahsım adına teşekkür ediyorum çünkü Kazım Koyuncu’nun da isteyeceği şey, halk adına ürettiklerinin doğru olan yerden halka sunulmasıydı.
  • Gökhan Birden
  • Kazım’ın müziğiyle bir turne yolculuğu sırasında tanıştım. Bu yolculuk ömrüm boyu sürecek.
  • Gürol Ağırbaş
  • Şarkışı ölse ölmez şarkısı, susmaz gülüşü, söylenir şarkısı.
  • Feridun Düzağaç
  • Duymamak mümkün değilse de erken gitmenin kederini, biz yine de dinlemeliyiz Kazım’ın türküsünü.
  • Volkan Konak
  • Kazım Koyuncu benim müzik hayatımda en önemli dönüm noktalarından biridir, aynı zamanda müzikal anlamda ondan çok şey öğrendim kısacık süreç içerisinde. Hayatıma kattığı güzelliklerden dolayı ona müteşekkirim. Kazım Koyuncu ile tanışmamız ve vedalaşmamız göz açıp kapayıncaya kadar yaşandı adeta. Neden bütün güzel şeyler böyle kısa sürüyor. Müzik adına yapacak o kadar güzel projeleri vardı ki Kazım Koyuncu’nun ölümü müzik camiası için çok büyük bir kayıp oldu. Ben kendi adıma bu güzel insanı tanımış olmaktan ve onunla çalışma fırsatı bulmuş olduğum için mutluluk duyuyorum.
  • Seni hiç bir zaman unutmayacağım güzel insan.
  • Hülya Polat
  • Yaşamıyla, sanatıyla ve örnek kişiliğiyle halkın gönlünde haklı bir yer edindi Kazım.
  • Grup Yorum
  • Hepimizin eksik yönünü tamamlayan bir müzisyen kendimle gireceğim çelişkileri çabuklaştıran ve kolaylaştıran bir müzisyendi.
  • Haluk Levent
  • Kazım’ın çok farklı ve güzel tınlayan bir sesi vardı. Müziğinde rock müziğinin coşkusuyla Karadeniz yöresinin hareketli ezgileri evrensel bir sentez olarak ortaya çıkıyordu. Kazım ve arkadaşlarının yaptıkları müziği çok kendine özgü buluyordum. Dünyanın her yerinde bu özgünlüğü nedeniyle ilgi bulacağını düşünüyordum. Şimdiye kadar yaptıkları, Karadeniz ve rock müziğinin gelişimi açısından önemliydi. Yaptıkları daha başlangıçtı diye düşünüyorum.
  • Onu unutmayacağım. Zaten müzik tarihindeki yerini aldı.
  • Nejat Yavaşoğulları
  • Çok değerli müzisyen dostumu bir kez daha saygı ile selamlıyorum.

Kazım Koyuncu'nun Sözleri

“..Bilgi ve bilim kendini yenilemediği müddetçe gerici bir seydir, özellikle bilginin kendisi... Ben germ hücreli tümörleri öğrendim. Benim germ hücreli tümörlerim var. Şu anda herhangi bir kan testiyle ve patoloji sonucuyla bana gelindiği zaman dünyanın herhangi bir germ hücreli tümörünü tedavi edecek profesör kadar size ilaç yazabilirim. Çünkü öyle yazıyor ve yüzde 80 kurtulma ihtimali olduğunu yazıyor. Ama yüzde 20' yi sorduğum zaman doktor bana 'Niye onu soruyorsun ki?' diyor. Çünkü ben yüzde 20' yi merak ediyorum.”

“...Hayatım 33 yasına kadar hep mücadele ile geçti. Hep gıcık işlerle uğraştım. Sahil yolu projesi dediler. Bir albüm yaptım, sanki gazete çıkarmış gibi yazdım oraya "Sahil yolu projesini istemiyoruz. Nükleer santral istemiyorum..."


“..Şimdiye kadar verdiğim bütün mücadele ve rahatsızlık için kimseden özür dilemiyorum ve yaptığım her şeyden de gurur duyuyorum. Bundan sonra da hayatım ve sağlığım nere giderse gitsin daha da gıcık, illet, muhalif, deli bir herif olmaya devam edeceğim.”

“Yüz sene daha yaşasam, yapsam, yapsam, yapsam hep yapsam yine eksik gideceğiz. Ne kadar eksik gidersek hayatta yapacak o kadar çok şey bırakırız…”




"Türkiye’de hiç radyasyon olmasa da sistemin kendisi yeter zaten. Beni radyasyon değil Türkiye’deki sistem kanser etti”



Albums

Kazim Koyuncu - Hayde

Kazim Koyuncu - Asiye
Kazim Koyuncu - Ben Seni Sevdugumi (Tv Mix)
Kazim Koyuncu - Ben Seni Sevdugumi
Kazim Koyuncu - Denizde Kararti Var
Kazim Koyuncu - Ella Ella
Kazim Koyuncu - Fadime
Kazim Koyuncu - Gelevera Deresi
Kazim Koyuncu - Gulbeyaz
Kazim Koyuncu - Hayde
Kazim Koyuncu - Mohevis Kalo
Kazim Koyuncu - Narino
Kazim Koyuncu - Potpori (Horonlar)
Kazim Koyuncu - Selimina
Kazim Koyuncu - Tsira
Kazim Koyuncu - Uy Aha

Download

Kazim Koyuncu - Viya


Kazim Koyuncu - Ateslerde
Kazim Koyuncu - Ben
Kazim Koyuncu - Didou Nana
Kazim Koyuncu - Domivamis
Kazim Koyuncu - Gyuli Ckimi
Kazim Koyuncu - Hey Gidi Karadeniz
Kazim Koyuncu - Ka Tun Mila Xendasoc
Kazim Koyuncu - Kocari
Kazim Koyuncu - Ncais Birapa
Kazim Koyuncu - Ou Nana
Kazim Koyuncu - Sarpi Moleni

Download

Dinmeyen - Sisler Bulvari

Dinmeyen - Askida Yasamak
Dinmeyen - Dam Ustune Cul Serer
Dinmeyen - Hatirlayislar
Dinmeyen - Kardan Kina
Dinmeyen - Kavganin Ortasinda
Dinmeyen - Marti
Dinmeyen - Sisler Bulvari
Dinmeyen - Uc Kiz Bir Ana
Dinmeyen - Ulkem


Download

Kazım Koyuncu - Dünyada Bir Yerdeyim(2006)
1-Hoşçakal
2-Yalnızlığı Anla
3-Askıda Yaşamak
4-Dünyada Bir Yerdeyim
5-Anılar Düştü Peşime
6-Yine Burada
7-Sürgün Başlar
8-Ayrılık Şarkısı
9-Hayat
10-Le Le Le/Enstrümantal
Konser Kayıtları;
11-Divane Aşık
12-Anam Deyiki Bana
13-Yenge Kızı,Tabancamın Sapuni
14-Kız Ne Ağlayisun,Oy Oy Güzelum
15-Didou Nana

Download

Grup Dinmeyen - Sisler Bulvarı


1-Askida Yasamak
2-Dam Ustune Cul Serer
3-Hatirlayislar
4-Kardan Kina
5-Kavganin Ortasinda 5-Marti
6-Sisler Bulvari
7-Uc Kiz Bir Ana
8-Ulkem

Download

Kazim Koyuncu - Mustafa Özarslan - Salkim Sögüt(2000)

1-Albeni Yar
2-Bir Ay Dogar
3-Daglar
4-Elazig Potporisi
5-Emmo
6-Erzurumdan Cevirdiler
7-Halay
8-Kerim Oglu
9-Leylican
10-Mehmet Ali Ye Agit
10-Sesim Bülbüllere
12-Yüce Dag Basinda Kar İdim


Download



''Şarkılarla Geçtin Aramızdan Şair Çeketli Çocuk''

Özgürlük ve Aşk için savaşan
Nice devrim şehitleri veren
Faşiste geçit vermeyen
Sosyalist düzenle yeşeren

Sen değilmisin hopa'm

Haksızlıklara karşı duran
Nazım Usta'ya kapi açan
Şair Ceketli Çocuğa umut veren
Çernobile boyun eğmeyen

Sen değilmisin hopa'm


Tüm insanlara örnek olan
Laz-Hemşin kardeşçe yaşayan
Havasi ve Suyu özgürlük kokan

Şu satirlari yazana gurur veren

Sen değilmisin hopa'm;sensin Hopa'm

Yazan:Mehmet Bilgin

Not:Kazım Koyuncu'ya,Hopa'ya Ve Bütün Dünyadaki Devrimcilere İthaf Edilmiştir...


Zugasi Berepe//Oxoşk'va Do Oropa $eni

Devrimi düşünebiliriz, düşleyebiliriz
hatta yetmez bir sistem bile kurabiliriz..
sistemimiz şöyle olsun vs.
bunu ne zaman yaparız;
devrim yaptıktan sonra(!)
bok devrim yaptıktan sonra
şu anda bunu düşünüyorsan yaparsın
yapmaya başlarsın...


0 yorum: